Bu sözü çok duyanlar oluştur. Fazla uzaklara gitmeye gerek 5 yıl gibi zamanlarda Pensilvanya’ya gidenler birilerinin gözünde ulaşılamaz adamlar olurlardı. Vay be helal olsun diyenler bile oluştur. Bu ziyaretler genel olarak seçim zamanları olurdu. Çünkü orada bir resim karesi paylaşmak her kes için büyük güçtü.
Adam donanımsız olsun, çapsız olsun ona hiç kimse bakmazdı. Çünkü o artık büyük referanslı ağabeylerimizdendi. Altlarında lüks arabalar ceplerinde tomar dolusu paralarla hangi siyasi partiden aday adayı olurlarsa olsunlar onlar her kesimin göz bebekleriydi.
Ziyaretler sonrasında 5-10 kişilik gruplar halinde oturup sohbetlerinde ballandıra ballandıra yapmış oldukları ziyareti atlantıklarını yan masada oturup çay içenler duyduklarında herkesin Pensilvanya’ya gidesi geliyordu.
Rant kapılarının hepsi bunlara koşulsuz açıktı. Müslüman alemi hacca umreye giderek huzur bulmaya af dilemeye gayret ederken bu ağabeylerimiz Pensilvanya’ya giderek huzur bulmaya çalışırlardı. Okul yerlerinden tutunda her bir şeyi bu ağabeylerin aracılık yaparak Cemaat ile kamu arasında köprü vazifesi olduklarını ve çıkar ilişkilerinin sonunun gelmediğini her kesim görüyordu.
Yani kısa ve öz artık o saltanat bitti…..
Güneşin doğuşu ve batışı nasıl oluyor ise, Zeynep Kamil Hastanesinde hayata gözlerini açan bir insanoğlunun hemen yolun karşısında Karacaahmet mezarlığına gözlerini kapatarak dünyaya veda ettiğine yaradılışımız örneği bir mümin olarak her zaman inanırız.
15 Temmuz Darbe teşebbüsü gerçekten Türk milletine yapılan en büyük ihanetin örneğidir. Çok güzel bir söz vardır. Hırsız içeriden olunca kilit tutmazmış. Askeri üniformalı vatan hainleri ne yazıkki bizleri içeriden vurmaya çalıştılar. Öküz öldü ortaklık bitti derlerya. Şimdi o kara 15 Temmuz sürecinden sonra rüzgâr yönünü değiştirdi.
Şimdi ise ülke genelinde ilk başta söylediğim lüks araçlara binen, cepleri para dolusu ve garibanı yanına yaklaştırmayan ve alçak dağlara selam vermeyenler, Pensilvanya’ ya giderek “O manevi huzuru ve Oraları görmek gerek diyerek” övgü dolu sözler söyleyenler bu gün inkar politikası üretiyorlar.
Şimdi birileri günah keçisi arayarak tavşan avına çıkmış. Bunların hiç birine gerek yok. Omurgalı olmak gerek. Her geçen trenin vagonuna binmemek gerek. Çünkü her bir aracın son durağının olduğunu ve bu trenin vagonuna binenleri gördüğümüzde o günlerde tepki gösterenlerin haklılıkları ortaya çıkmaya başladı.
Malum artık teknoloji ilerledi. Sizler her ne kadar Çekmeköy’de Anafen okulunun açılış resimlerini arşivinizden silseniz de beyinlerden silemezsiniz. Sizler her ne kadar Pensilvanya ziyaretlerinin yer bildirimlerini ve resimlerini sosyal medyadan silseniz de bir gün o arşivler açılacağının eminim farkındasınızdır.
Bir zamanlar Emniyet teşkilatlarında hilal bıyıklı Mustafa Yıldız Doğan ve Ozan Arif dinleyenler İstanbul’da görev yapıyor ise Kars, Şırnak ve Silopi’ye sürülüyor , o koltuklara ise abdest alırken paçalarını dizlerine kadar kaldıran badem bıyıklılar getiriliyordu.
15 Temmuz sonrasında tüm meydanlarda Mustafa Yıldız Doğan şarkıları çalmaya başladı. 15 Temmuz’da o beğenmedikleri ülke sevdalıları bu ülkeyi ele geçirmek isteyenlere dur dedi.
Bu gün günah keçisi aramaya gerek yok. Çekmeköy dahil ülke genelinde herkes kimin ne olduğunu biliyor. Paralel yapı ile mücadele kavramında her kim ki bu ülkeye ihanet etmiş ise ipi çekilsin ve idam edilsin. Ama bu süreçte mazlumların canı yanmasın. Suçlu ile suçsuz arasındaki adaleti lütfen birileri sağlasın.
Gerçek anlamda Çekmeköy’de özellikle Paralel yapı ile mücadele kavramında bir operasyon yapılıyor ise bu derinleştirilsin. Kim var kim yok herkes ortaya çıksın. Jest yapanlar, finans sağlayanlar, iş birlikçileri hepsi gün yüzüne çıksın.
Çekmeköy belediyesi başta olmak üzere tüm kamu kurum ve kuruluşlarında paralel yapı süreci göstermelik değil bu işin ucunun kime dokunursa dokunsun derinliklerine kadar inilsin. Eski veya yeni hiç fark etmez meclis üyeleri, eski veya yeni başkan yardımcıları, ilçe başkanları, yönetim kurul üyeleri, işadamları her kim var ise bir zamanlar bunlarla mutluluk pozları veren herkes yakın takibe alınsın. Denetlensin.
Kısa sürede rant kapıları açılarak, dün fakir Anadolu çocuğu iken bu günlerin “A” babaları kimlerse ortaya çıksın. Nereden, nasıl, kimlerle ihaleler aldın. Ne kadar haksız kazanç elde ettin diyerek inceleme başlatılsın. 3 yıl öncesine kadar malını mülkünü yakın akrabalarının üzerine yaparak mal mülk kaçıranlara “Hayırdır” sorusu sorulsun.
Daha da önemlisi FETÖ operasyonuna PKK operasyonu da dâhil edilsin. PKK’ya destek olan, övgü dolu sözler söyleyen Kamu Kurum ve Kuruluşlarında çalışanlar başta olmak üzere işadamları ve yöneticilerde mercek altına alınmalı.
Çünkü bu vatan bizim. Gidecek hiçbir yerimiz yok. Vatansızlar vatanın kıymetini bilemez. Bunun adı ister PKK, ister Paralel ne olursa olsun.
Herkes ektiğini bir gün biçecek. Yıllarca hüküm sürülen saltanatlar bir gecede bittiğini hepimiz canlı gördük. Deve kuşu misali hiç kimse kendini saklamaya çalışmasın. Çünkü sadece kafa kumda beden açıkta.
Çok yakındır ben her zaman söylüyorum. Kısa süre içerisinde Pensilvanya’yı ziyaret edenler, el öpen diz çökenlerin oradaki arşivi açılmaya başlayınca kimler ne söyleyecek onuda hep birlikte göreceğiz.
O zaman ak koyun kara koyun belli olacak ve tek anons yapılacak.. Oda " Çekmeköy’den Pensilvanya yolcusu kalmasın" anonsu olacak....