Geçtiğimiz Pazar günü, Panda Private Social Club ve Sessizliğin Sesi Yaşam Hakları Dayanışma Derneği işbirliğiyle Reşadiye Ormanı’nda düzenlenen etkinlikte, patili dostlarımızın kuru mama, yaş mama ve su ihtiyaçları karşılandı. Etkinlik, hem sokak hayvanlarının beslenme ihtiyaçlarına dikkat çekmek hem de toplumsal duyarlılığı artırmak amacıyla gerçekleştirildi.
Panda Private Social Club Yöneticileri Şaban OĞUZ ve Meltem ÖNDER’in Hayvan Yasası Üzerine Açıklama:
Panda Private Social Club yöneticileri, etkinlik sırasında yaptıkları açıklamada, son dönemde gündeme gelen Hayvan Yasası’nın eksikliklerine dikkat çekti. “Sokak hayvanları, yaşam alanlarımızın ayrılmaz bir parçasıdır. Yeni yasa tasarısının bu canlıların haklarını gözetmek yerine, onları toplumdan izole etme çabaları kabul edilemez. Yıllardır elimizden geldiğince patili dostlarımızın yanında olmaya çalışıyoruz. Şimdi, bir yasanın ardına saklanarak yaşamlarına son verilmesini istemek, vicdanlara sığmayan bir durumdur. Bu yasa, hayvanları ve onların haklarını değil, onları öldürmeyi normalleştiriyor. Bizler bu durumu şiddetle reddediyoruz.
Sokak hayvanları sadece korunmaya değil, sevgiye, saygıya ve anlayışa da ihtiyaç duyarlar. Yasa yapıcıları daha insancıl, daha vicdanlı bir yaklaşım sergilemeye çağırıyoruz. Bu dünyada birlikte yaşıyoruz ve onların da bu dünyada bir yeri var. Herkesi, bu konuda farkındalık yaratmaya ve sokak hayvanlarının haklarını savunmaya davet ediyoruz. Unutmayalım ki, farkındaysak hayattalar.” ifadelerini kullandı. Yaşananların derin bir üzüntü kaynağı olduğunu belirtti.
Sessizliğin Sesi Yaşam Hakları Dayanışma Derneği Başkanı; Nüket Kutluğ’dan Yasa Eleştirisi:
Sessizliğin Sesi Yaşam Hakları Dayanışma Derneği, sokak hayvanlarıyla ilgili yeni düzenlenen yasaya sert eleştiriler yöneltti. Dernek adına yapılan açıklamada, “Sokak hayvanları için çıkarılan bu yasanın kabul edilir tarafı yoktur. Her canlının yaşam hakkı sonuna kadar savunulmalıdır. Bu, hem insani hem de vicdani bir sorumluluktur. Ne yazık ki, yasa daha mecliste tartışılırken birçok hayvan katledildi. Bu durum, toplumsal olarak şiddeti tetikleyen bir etkiye sahip. Belediyeler, 5199 sayılı Kanun’da belirtilen görevlerini neden yerine getiremedi? Neden tüm yük gönüllülerin omuzlarına yüklendi? Hayvanlar ölüme gönderilirken insanların vicdanları nerede kaldı? Anadolu’nun kadim kültüründe köpekler aileden biri sayılırdı; şimdi neden bu ihanet? Bizler bu yaşananlardan dolayı derin bir üzüntü içindeyiz. Yıllardır orman beslemeleri yapıyoruz, sayısız köpeği kısırlaştırıp tedavi ettirdik ve yuvalandırdık. Köpeklerin son uykularına huzur içinde yatmaları için çabalıyoruz. Onları öldürmeyi, katletmeyi ‘uyutma’ gibi makyajlı bir terimle hafifletmek mümkün değildir. Daha vicdanlı adımları umutla bekliyoruz. Farkındaysak hayattalar” denildi.
Bu etkinlik, hem Panda Private Social Club üyeleri hem de Sessizliğin Sesi Yaşam Hakları Dayanışma Derneği gönüllüleri için hayvanların yaşam hakkı konusunda farkındalık yaratmayı hedefleyen anlamlı bir girişim olarak öne çıktı. Etkinlikte yer alan herkes, sokak hayvanlarının korunması ve beslenmesi konusundaki çabaların devam edeceğinin altını çizdi. Sokak hayvanlarının yaşam haklarını savunmaya devam edeceklerini belirttiler.