Çekmeköy Haber

RESTORAN VE KAFELERİ BOYKOT EDERKEN ÖZENLİ VE DENGELİ OLALIM

İSTANBUL

Son günlerde Lokanta ve kafelerin yüksek kar marjıyla satış yaptığını ve fiyatların yüksek olmasına tepki gösteren bazı sosyal medya kullanıcıları ve değişik platformnlarda boykot çağrısı yapılıyor. Enflasyon ve kur artışıyla açıklanamayan zamlar yaşandığı belirtilerek #fahişyemeğeboykothashtagiyle başlayan tepkiler sonucunda 20-21 Nisan'da boykot çağrısında bulunuldu. Boykot kararının alınmasında Mart 2024 yılı Tüik verilerinin etkili olduğu söyleniyor.

TÜİK'in açıkladığı son enflasyon verilerinde 'lokanta ve oteller' kaleminin, enflasyonun üstünde olduğu görülüyor. Yıllık enflasyon yüzde 68,50 olarak açıklanırken, 'lokanta ve oteller' kalemindeki yıllık artışın yüzde 94,97 olduğu. Aylık enflasyonun ise yüzde 3,16 iken 'lokanta ve oteller' kaleminde yüzde 3,95 arttığı bununda yine enflasyonun üzerinde olduğu görülüyor.

Yine Mart ayı itibariyle enflasyon verileri içerisindeki 'gıda ve alkolsüz içecekler' kaleminin yüzde 70,41 arttığı görülüyor.

Enflasyonun yanı sıra bazı işletme ve firmalarda aynı fiyata daha düşük gramajlı ürün ve aynı fiyata daha kalitesiz ürün/hizmet sürecinden geçildiği de basına ve sosyal medyaya yansıyor.

Restoran ve kafeler yüksek kiralar, ürün maliyetleri, elektrik, su, doğalgaz, Vergi, stopaj, çalışan maliyetleri vb gibi giderleri gerekçe göstererek ürün kalite de dikkate alınarak tabiki fiyat belirliyorlar. 

Yukarıdaki verilere dayanarak boykotun elbette ekonomik, sosyal haklı gerekçeleri olabilir ancak, boykotun tüm esnafı kapsaması ne kadar doğru? Burada çözüm boykotta mı denetlenmede mi? Denetimlerin sağlıklı yapılması daha doğru olmaz mı? Boykot kararının geneli kapsamasından dolayı birçok küçük ve makul fiyatlı hizmet veren işletmelere zarar verebilir. Boykot kararını uygularken gerçekten yüksek ve fahiş fiyatlı işletmelerle makul hizmet veren işletmeler ayrılmalıdır ancak bu ayrım nasıl yapılacaktır. Tüm işletmeleri boykota dahil etmek hakkaniyetsizlik olacaktır.

Acizane önerilerim;

1-Tüketiciler kişisel olarak yüksek fiyat uygulayan restoran ve kafelerde tepkilerini sözlü veya beden diliyle gösterebilir, sorgulayabilir, bilinçli davranışlar sonucu piyasa kendine çekidüzen verebilir.

2-Kamu ve denetleyici kurumlar tarafından düzenli bir denetleme yapılabilir.Hem fiyat-kalite performansı hem de kesilmeyen fişler, faturalar ve ödenmeyen vergiler için sıkı denetimler yapılabilir.

3-Boykotlar adil, seçici ve dengeli, makul fiyatlı işletmelere zarar vermeyecek şekilde yapılabilir.

4-Yabancı turistleri de hesaba katarak fiyatlar dengelenebilir.

Eğer fiyatlar makul seviyeye inmezse, 'dışarıda yemek yememe' boykotu tutarsa;

1-Ekonomiye zararları olur bazı işletmeler kapanabilir.

2- Stokta bulunan uzun ömürlü olmayan bazı bozulacak ürünler ziyan ve israf olabilir.

3- Birçok işyeri küçülmeye gidebilir, maaşlar ödenemeyebilir ve işten çıkarmalar artabilir.

4-Kafeler özellikle gençlerin sosyalleşmek, internet vb gittiği yerler olduğundan hem işletmelerhem de gençler mağdur olabilir.

İyi düşünüp akıllı karar verelim ve boykotu tüm işletmelere değil özellikle fahiş fiyatlı yerlere yapalım.

Mehmet Birtek Gurme/ Gastronomi yazarı

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.