Pazartesi günleri saat 23:00’da Bengütürk Tv ‘de canlı yayınlanan ‘’Tarih Bize Diyor ki’’ nin konuğu olmam istendiğinde programa 3 gün vardı. Bu haftaki konu 1876’dan günümüze ‘’Türk Anayasa Tarihi’’ olacaktı.
3 gün içinde böylesine kapsamlı konuya, 1 saatlik programa sığacak şekilde hazırlanmak zor görünüyordu. Lakin gerek programın moderatörlerini gerekse Bengütürk Tv’yi ‘’kendimizden’’ gördüğüm için sıkı bir çalışma temposuna girdim.
Anayasa Hukuku dalında ülkemizde söz sahibi olan Profesörler, Erdoğan Teziç, Ergun Özbudun, Süheyl Batum, İbrahim Kaboğlu (ki kendisi Marmara Hukuk’tan hocamdır) ve Burhan Kuzu’nun eserlerinden karşılaştırmalı olarak çalışmalara başladım.
‘’Anayasa nedir’’ , ‘’1876’dan günümüze kaç Anayasa yapılmıştır’’ , ‘’bu Anayasaların özellikleri nelerdir?’’ temelinde yaptığım çalışmalardan maksadım; Türk Anayasa tarihi hakkında bizi izleyeceklere bilgiler sunmak, bu sayede günümüze ışık tutmak ve hali hazırda devam eden yeni anayasa çalışmaları hakkında görüşlerimizi ifade etmekti.
Pazartesi sabahı yapmam gereken tüm işlerimi erteledim ve yedek takım elbisemi yanıma alarak ofisin yolunu tuttum. Bugünkü tek planım, notlarıma son şeklini vermek ve akşamki programda izleyenleri sıkmadan akıcı bir yayın gerçekleştirmekti.
Öte yandan, programa çıkacağımı sosyal medya üzerinden duyurmuştum. Köşe yazarlığı yaptığım Gazete2023 sitesi –sağolsun- bir gün önceden üst başlıktan programın yayın gününü ve saatini ilan etmişti.
Buraya kadar her şey keyifli gidiyor değil mi? Lakin bundan sonrası biraz can sıkıcı olacak şimdiden söyleyeyim.
Bugün (yani pazartesi günü) saat 14:30 sularında, çalışmalara yemek arası verdiğim esnada, telefonum çaldı. Arayan, programın moderatörlerinden Merve Rabia Meral kardeşimdi.
Telefonu açar açmaz Merve’ye ‘’akşam programda beni fazla sıkıştırmayacaksınız umarım’’ diye takıldım ama Merve’nin sesi hiç de şaka kaldıracak tonda değildi.
‘’Başkanım program iptal oldu’’ dedi. Önce şaka yapıyor sandım zira 2 gündür Bengütürk Tv’de tanıtımlar dönüyordu ve şu saate kadar hiçbir olumsuzluk söz konusu değildi.
‘’İptal mi? Gerekçesi ne?’’ diye sordum. Gelen cevap ‘’ bizim yayın saatimizde, bugün saat 19:30’da yayınlanacak bir başka programın tekrarı verilecekmiş’’ dedi.
Tekrar ediyorum, bu görüşmeyi yaptığımızda saat 14:30! Aynı akşam saat 23:00’daki yayının iptal edileceği haberi geliyor!
Ne düşünürsünüz?
Gayet açık ve net yazıyorum: Bu son derece can sıkıcı bir ciddiyetsizlik ve nezaketsizliktir!
Ciddiyetsizliktir! Zira 2 gündür tanıtımları dönen ve 3 aydan uzun süredir düzenli yayın yapan bir programın, yayın günü saat 14:30’da, hiçbir makul ve tatmin edici bir açıklama yapılmadan iptal edilmesi CİDDİYETSİZLİKTİR!
Nezaketsizliktir! Zira, meslek sahibi ve kendine göre itibarı olan bir konuğa yayın günü saat 14:30’da ‘’program iptal oldu’’ haberi verilmesi NEZAKETSİZLİKTİR!
Ben bu tutumu, son derece saygı duyduğum ve kuruluşunda nacizane il yöneticisi sıfatımla -az da olsa- katkım olduğuna inandığım için ‘’bizim’’ saydığım Bengütürk Tv’ye yakıştıramadığımı açıkça beyan ediyorum.
İptalin şahsımla doğrudan alakalı olduğunu düşünmek istemiyorum lakin bu durumun beni nasıl etkilediğini de takdirlerinize sunuyorum.
Bizim bundan sonrası için nacizane beklentimiz, her şeyden önce bir Bengütürk Tv izleyicisi olarak, hak ettiğimizi düşündüğüm asgari nezaket şartlarının yerine getirilmesi olacaktır.
SELAM DOĞRU YOLDA GİDENLEREDİR.