Öncelikle kardeşimize Allah’tan rahmet acılı ailesine sevenlerine sabır dilerim. Kaç gündür ülke geneline bomba gibi düştü Özgecan cinayeti. Düştü düşmesine de bizler ne yazık ki her zaman olduğu gibi yazıyoruz, çiziyoruz üzülüyoruz biraz daha gün geçtikten sonra ise unutup gidiyoruz. Ne yazık ki üzülerek söylemek gerekirse ateş sadece ama sadece düştüğü yeri yakıyor.
FAZLA GEÇMİŞ ZAMANA GİTMEYE GEREK YOK 2 YIL ÖNCESİ YETER
2 yıl öncesinde Beykoz’da eşinden ayrılan ve çocuklarının gözü önünde 30 yaşında öldürülen Öznür Ocaklı’yı, Londra’da gazetecilik okuyan ve Türkiye’ye geldiğinde evlenen Kübra Erken eşinin kafasına 4 kez sert bir şekilde vurmasıyla felç geçirmesini, İzmir’in Buca ilçesinde 55 yaşındaki Enver Özdemir’in 2 kızı ve eşini öldürdüğünü, Kayseri’de 3 kız çocuğunu komşusunun hunlarca öldürdüğünü, Diyarbakır’da 3 çocuk annesi Meryem Yılmaz’ın eşi tarafından bıçaklanarak öldürdüğünü, Kars’ta 9 yaşında öldürülen Mert Aydın cinayetini unutmak mümkün mü? Ama unuttuk. Fazla uzağa gitmeye gerek yok Çekmeköy’de 37 yaşındaki Dilber Kılıç, 35 yaşında 2 çocuk annesi Meltem K. Cinayetlerini unutmak mümkün mü? Evet değil ama ne yazık ki unuttuk.
KADIN CİNAYETLERİNİ ÖZGECAN ASLAN CİNAYETİ HATIRLATTI
Bize yine kadın cinayetlerini hatırlatan Özgecan Aslan cinayeti oldu. Şimdi sormak gerekiyor. Evet duygu dolu eline bayrağı, tencere tavayı alarak sokaklara çıkarak kadın cinayetleri dursun diyenlere, kaç gündür TV oturum programlarında Özgecan cinayet’ini psikiyatri uzmanları olarak çıkıp anlatanlara, yakasında Özgecan Aslan’ın resmi ile canlı yayında göbek atanlara, siyah elbise giyerek sözde ananlara, mecliste kürsüden konuşan parti liderlerine, milletvekillerine bu ülkede kadın cinayetlerini durdurmak ve hatırlamak için Özgecanlar cinayete kurban gittikten sonramı hatırlayacağız. Binlerce kadın, çocuk cinayetleri oldu o günlerde önleyici tedbirler alınıp kanunlar uygulamaya konulmuş olsa idi bu günlerde Özgecan üzüntüsü yaşamayacaktık. O eve ateş düşmeyecekti.
MECLİS ÇÖZÜM YERİ OLMASI GEREKİRKEN ŞİKÂYET YERİ OLDU
Partilerin haftalık genel toplantılarına bakıyorum tüm liderler bu olayı kınıyor. Çok doğru bir yaklaşım. Devamında milletvekilleri meclis kürsüsünden Özgecan cinayeti ile ilgili açıklamalar yapıyorlar. Meclis kürsüsüne Özgecan unutulmayacak tişörtü yazarak çıkanlarına kadar gördük. Tv ekranlarında ise her kanalda Özgecan cinayeti üzerinde şov yapanları da gördük. Be kardeşim koskocamana TBMM ne yazık ki aciz şikayet eden veliler meclisine döndü. Her şey elinizde. TBMM’de bir alınan karar kanun oluyor. Bir köy derneğinin aidatını ödemeyen üyelerini şikâyet eder gibi. Parti liderleri dahil milletvekillerinin de kadın cinayetlerini kınıyoruz idam geri gelsin demelerine anlam veremiyorum.
BRİ GECEDE KIYAK EMEKLİLİK YASASINI ONAYLAYAN MECLİS NEDEN BİR GECEDE İDAM KARARI ALAMIYOR ?
TBMM Genel Kurulu’nda gece apar topar yasalaşan milletvekiline kıyak emeklilik düzenlemesi tartışmalara neden oldu. 2.7 milyon emekli intibak yasasını beklerken, milletvekillerine kıyak emeklilik düzenlemesi TBMM Genel Kurulu’nda 216 Ak Partili ve 1 CHP’li vekilin oyu ile yasalaştı. Şimdi sözde TBMM genel kurulunda konuşma yaparak sözde Özgecan cinayeti ile ilgili konuşan parti liderleri ve milletvekilleri çözüm makamı olduklarını artık unuttular sanırım. Bunun çözümü belli. Yasalarda cezaları arttırmak. İdam cezasını geri getirmek. Bu tarz şeref yoksunu suç işleyenleri ibreti alem için meydanda astığında artık bu tarz olayların olmayacağını herkes bilir. Yaparsa kellesinin gideceğini de bilir.
KAYSERİ’DE 3 KIZ ÇOCUĞU İÇİN AYAĞA KALKILSAYDI ÖZGECAN CİNAYETİ OLMAZDI
Makale yazarken bir haber daha geldi. Kocası tarafından tartıştığı eşini öldüren şahıs eşinin cesedini parçalayarak çöpe atıyor. Sonrada polise kayıp başvurusu yapıyor. Polise çelişkili ifadeler veren şahıs sonra suçunu kabul ediyor. Yani her gün bir cinayet yapılıyor. Kadıköy’de ise bir kartopu cama isabet etti diye bir gazeteci bıçaklanarak öldürülüyor.
Özetlemek gerekirse Türkiye sanki ilk kadın cinayeti gibi ayağa kalktı. Sosyal medya patladı. Tv programlarında Özgecan cinayeti tek konuşulan oldu. Bende diyorum ki değişen dört mevsim gibi artık şu göstermelik işlerden kurtulalım. Kayseri’de hunlarca öldürülen 3 kız çocuğumuz döneminde ülke gerçek anlamda ayağa kalksa yasalar değişte idam vb. caydırıcı cezalar konulsa bu gün Özgecan için beklide üzülmeyecektik.
1998 YILINDA SERPİL ÖĞRETMENİN KATİLLERİ 7 YIL SONRA ÇIKTI TAKSİCİLİK YAPTI
1998 yılında Serpil öğretmen kaçırılarak tecavüz edilip öldürülmüştü. O günlerde de ver yansın ettik. Ağladık üzüldük. Katiller ömür boyu ceza alsın dedik. Ne oldu bilmeyenler için söyleyeyim. Çıkan af kapsamında bu caniler 7 sonra cezaevinden çıkarak aramıza yeniden döndüler. Şimdi sıkı durun. Bu çok önemli bir konu. Bu cezaevinden çıkan katillerden biri ise yakın zamana kadar ticari taksicilik yapıyordu.
Siz okul servisi taşıyan şoförün, dolmuşçunun, minibüsçünün her hangi bir sabıkası var mı diye araştırmadığınız sürece TBMM’ kürsüsünden haykırmayacaksın… Unutmayınki Özgecan'da minübüs şoförü tarafından öldürüldü..