Vuslat Platformu ve Çekmeköy Belediyesi’nce Abant'ta düzenlenen "Ufuktaki Yeni Türkiye Gençlik ve Geleceği" sempozyumuna Başbakan Yardımcısı Prof. Dr. Numan Kurtulmuş, Eski Başbakan Yardımcısı Prof. Dr. Beşir Atalay başta olmak üzere siyaset, bürokrasi, kültür ve iş dünyasından önemli isimler katıldı.
Sempozyumda reklam sektöründen konuşan tek kişi olan ANADER Anadolu Reklamcılar Başkanı Muhittin Özdemir oldu. Reklamcılık, televizyon, sinema ve tiyatro alanlarında gençlerin konumunu değerlendiren Özdemir, “reklamcılık artık sadece bir ürünü satmıyor, bir değerler sistemini de satıyor. Sinemada, tiyatroda, televizyonda sadece bir eseri izlemiyoruz, çoğunlukla bir yaşam tarzının, bir ideolojinin pazarlanışına da maruz kalıyoruz. Bu ideoloji batılı aklın ve vahşi kapitalizmin sinsice dayattığı bir tüketim ideolojisidir. Ahlaki değerleri yok denecek kadar azdır, kültürel emperyalizmin ve işgalin en önemli silahıdır. Yanlış ellerde tahrip gücü son derece yüksek olan bu silah, Türkiye’de ne yazık ki doğru ellerde değildir.” dedi
Vuslat Platformu ve Çekmeköy Belediyesi’nce Abant'ta düzenlenen "Ufuktaki Yeni Türkiye Gençlik ve Geleceği" sempozyumuna Başbakan Yardımcısı Prof. Dr. Numan Kurtulmuş, Eski Başbakan Yardımcısı Prof. Dr. Beşir Atalay başta olmak üzere siyaset, bürokrasi, kültür ve iş dünyasından önemli isimler katıldı.
Sempozyumda reklam sektöründen konuşan tek kişi olan ANADER Anadolu Reklamcılar Başkanı Muhittin Özdemir oldu. Reklamcılık, televizyon, sinema ve tiyatro alanlarında gençlerin konumunu değerlendiren Özdemir, “reklamcılık artık sadece bir ürünü satmıyor, bir değerler sistemini de satıyor. Sinemada, tiyatroda, televizyonda sadece bir eseri izlemiyoruz, çoğunlukla bir yaşam tarzının, bir ideolojinin pazarlanışına da maruz kalıyoruz. Bu ideoloji batılı aklın ve vahşi kapitalizmin sinsice dayattığı bir tüketim ideolojisidir. Ahlaki değerleri yok denecek kadar azdır, kültürel emperyalizmin ve işgalin en önemli silahıdır. Yanlış ellerde tahrip gücü son derece yüksek olan bu silah, Türkiye’de ne yazık ki doğru ellerde değildir.” dedi
Bu sektörlerin kendinden olmayanı dışladığını vurgulayan Özdemir, sözlerini şöyle sürdürdü:
“İnançlı gençlerimiz, milli değerleri yüksek gençlerimiz; özellikle toplum hayatını yönlendirmede son derece etkin olan reklamcılık, sinema, tiyatro gibi alanlarında çok azdır. Neden? Çünkü bu sektörlerde kendinden olmayı barındırmıyor. Çünkü bu sektörler ‘Bana benze, benim gibi ol.’ diyor. “
“Yeni Türkiye’nin inşasında hiçbir şekilde ihmal edilemeyecek önemdeki bu alanlarda; geçmişini bilen, yurdunu seven, ahlaklı gençlerimizin daha çok sayıda yer almasını sağlamak görevimizdir” diyen Özdemir, bu sektörlere girmek isteyen gençlere şu sözlerle seslendi: “Öncelikle gençlerimize şunu diyebilirim, Kendinizi yetiştirin, geliştirin. Gelişen teknolojiyle, eğitime yapılan yatırımlarla öğrenme imkanları arttı, bunu değerlendirin. Araştırın, doğuya sırtınızı dönmeden, batıyı da anlayın. Necip Fazıl’ı mutlaka özümseyin, ama Tolstoy’u da bilin… Ve inancınızdan taviz vermeyin, asla yılmayın... Kaleyi yıkamasanız da surda bir gedik açın...”
İş adamlarına ve reklam verenlere de seslenerek, bu sektörlerdeki çözüm ortaklarını milli değerleri yüksek kişi ve şirketler arasından seçmelerini isteyen Muhittin Özdemir; bu sayede ahlaki değerleri yüksek gençlerin de daha çok tercih edilir hale geleceğini vurguladı. Özdemir büyük ilgi gören konuşmasını şöyle tamamladı:
“Küresel emperyalizm sömürmek ister, daha iyi sömürmek için işbirlikçileriyle birlikte toplumu dönüştürmek ister. Kendilerine direnen, millileşen, yükselen güç Türkiye karşısında, daha da saldırgan olmaları beklenen bir dururumdur. Bu savaşı kazanmak için, haklı davamızın bekası için reklam, sinema, tiyatro, televizyon alanlarının kazanılması, bu alanlara nitelikli gençlerimizin kazandırılması zaruridir.”
ı sağlamak görevimizdir” diyen Özdemir, bu sektörlere girmek isteyen gençlere şu sözlerle seslendi: “Öncelikle gençlerimize şunu diyebilirim, Kendinizi yetiştirin, geliştirin. Gelişen teknolojiyle, eğitime yapılan yatırımlarla öğrenme imkanları arttı, bunu değerlendirin. Araştırın, doğuya sırtınızı dönmeden, batıyı da anlayın. Necip Fazıl’ı mutlaka özümseyin, ama Tolstoy’u da bilin… Ve inancınızdan taviz vermeyin, asla yılmayın... Kaleyi yıkamasanız da surda bir gedik açın...”
İş adamlarına ve reklam verenlere de seslenerek, bu sektörlerdeki çözüm ortaklarını milli değerleri yüksek kişi ve şirketler arasından seçmelerini isteyen Muhittin Özdemir; bu sayede ahlaki değerleri yüksek gençlerin de daha çok tercih edilir hale geleceğini vurguladı. Özdemir büyük ilgi gören konuşmasını şöyle tamamladı:
“Küresel emperyalizm sömürmek ister, daha iyi sömürmek için işbirlikçileriyle birlikte toplumu dönüştürmek ister. Kendilerine direnen, millileşen, yükselen güç Türkiye karşısında, daha da saldırgan olmaları beklenen bir dururumdur. Bu savaşı kazanmak için, haklı davamızın bekası için reklam, sinema, tiyatro, televizyon alanlarının kazanılması, bu alanlara nitelikli gençlerimizin kazandırılması zaruridir.”