Madencilere, “Geleceğimizi Zehirlemekten Vazgeçin” Çağrısı..

Tokat merkeze bağlı Günçalı Köyü’nde bir süredir yapılmak istenen madencilik faaliyetine karşı başta hemşeriler olmak üzere tüm bölge halkı büyük bir rahatsızlık yaşıyor. Kamuoyunda duyarlılık oluşturmak ve hukuki yollar başta olmak üzere tüm yasal şartlarda faaliyete engel olmak için harekete geçen hemşeriler Tokat İli Dernekler Federasyonu TOKDEF öncülüğünde sesini duyurmaya çalışıyor. Merkezi Sancaktepe’de faaliyet gösteren TOKDEF önünde basın açıklaması yapan bölge halkı çevre ve doğa katliamcısı madencilerin derhal ellerini bölgenin üzerinden çekmesini haykırdı.

TOKDEF Genel Başkanı İlhami Özel, yaptığı açıklamada; “Günçalı köyümüzün merası ve tarım arazilerinde yapılmak istenen maden araştırma ve inceleme projesi ile bölge ve çevre köylerin coğrafya ve tarım arazilerinin yok olacağı gerçeği gün yüzüne çıkmıştır. Bu sebepten, köyümüzde ve çevre köylerimizde oluşacak doğa katliamına hep birlikte dur diyeceğiz. Günçalı köyümüzde ve diğer köylerimizde maden aranmasını ve bu aramalarda kullanılacak kimyasalların geleceğimizi zehirlenmesini istemiyoruz. Bizler TOKDEF olarak her zaman doğa katliamının karşısında olacağız ve bu talana karşı çıkacağız. Bu süreçte tüm halkımızı ve yurttaşlarımızı yanımızda olmaya, topraklarımıza sahip çıkmaya davet ediyoruz. Bugün burada bizlere destek veren herkese teşekkür ederim” dedi.

Günçalı Köyü Çevre Komisyonu Adına Bahadır Sarıyaprak, şunları kaydetti: “Tokat ili Merkez ilçesi Günçalı - Killik - Çayören Köyü’nde birçok maden ve maden çeşitleri şeklinde arama yapılacağını öğrenmiş bulunmaktayız. Arama sürecinde ve sonrasında açılması planlanan işletme ve üretim sahalarının köyümüz ve çevre köylerimizde coğrafyamıza tarım arazilerimize ve yeraltı su kaynaklarımıza büyük tahribat vereceğini ve tüm köy ve çevre köylerimizi olumsuz etkileyeceğini belirtmek isteriz. Yürütmenin durdurulması ve maden arama ruhsatının iptal edilmesi için tüm yasal itiraz ve iptal süreçleri için tüm hazırlıklar tamamlanmış olup en kısa sürede yasal süreç başlatılacaktır.

Altın ve diğer kıymetli maden arama faaliyetinin gerçekleşmesi halinde, izin alanı, içerisindeki tüm orman, Çal Baba İnanç merkezimizde kesilecek, devasa çukurlar açılacak ve yoğun ağır metaller ihtiva eden pas yığınları meydana gelecektir. Oluşması muhtemel asit maden drenajları ile yeraltı ve yer üstü suları, dereler, göletler ve barajlar kirlenecek, Günçalı - Güzelce, Kervansaray, Yatmış Ovası ve Tarım Arazileri Günçalı ırmağının bağlandığı DSİ Güzelce Köyü Barajı tarafından sulanan Tüm Artova ve Çamlıbel Ovası ve tarımsal üretim zarar görecektir. Tokat Şeker pancarı domatesi ve Buğdayı ve birçok gıda ürünü olumsuz etkilenecektir.

Doğal tarım ve hayvancılığa, çiftlik faaliyetlerine çok uygun olan;  gerek hayvancılık gerekse tarımına Tokat’ın Kültürel özelliklerine sahip bu coğrafyaya, yapılmak istenen, kıymetli maden arama, üretim veya işletmeye izin verilmesi, bölgede çok ciddi gelir kayıplarına yol açacak, kırsal iyice boşalacak ve ülke ekonomisine oldukça olumsuz etkisi olacaktır. İnsan ve hayvan sağlığına verdiği zararların ise tedavisi imkansız, kalıtsal hastalıklar bazında çok kötü etkiler yaratacağı da tartışmasız bir gerçektir.

Bu süreçte arama işletme veya üretime köyümüz ve civar tüm köyler itiraz etmekte olup böyle bir projenin gerçekleşmesini asla istemiyoruz ve müsaade etmiyoruz. Projeye yönelik itirazımızın dikkate alınarak, kıymetli maden arama Projesi için “ÇED Olumsuz” kararı verilmesini ve yürütmenin durdurulmasını tüm yetkili makamlardan talep ediyoruz ayrıca bu maden talanına karşı mücadelemizde tüm kamuoyundan, doğayı çevreyi doğal yaşam ve her türlü canlıyı seven, yaşam hakkını savunan duyarlı vatandaşlarımızı bu konuda yanımızda görmek istiyoruz ve mücadelemizde destek bekliyoruz. Günçalı köyü ve tüm köylerimiz bilinsin ki topraklarımız sahipsiz değildir. Hep birlikte yürüyeceğimiz mücadelemiz kutlu olsun bugün burada olan ve bizi her türlü sosyal mecradan destekleyen tüm dostlara saygı ve şükranlarımızı sunarız ve herkesin süreci yakından takip etmesini rica ederiz.”