Son kamuoyu araştırmaları, AKP’nin oylarında düşüş, MHP’nin oylarında ise artış olduğunu gösteriyor.
Benzeri bir artış, Milli Değerleri Koru ve Yaşat Mitingleri’nin ilki olan ve 23 Mart’ta Bursa’da düzenlenen ‘’Kuruluş’’ temalı mitingden sonra yaşanmış, ardından gerçekleşen İzmir ve Adana mitingleri ile yükselerek devam etmişti. Ancak Haziran ayında meydana gelen ‘’Gezi eylemleri’’ sonrası, AKP’nin kaybettiği oyları yeniden kazanmaya başladığı gözlendi.
Son günlerde MHP’nin tekrar yükselişe geçmesi şaşırtıcı değil. Zira hükümetin yürüttüğü açılım sürecinin beraberinde getirdiği sorunlar, Suriye politikasının doğurduğu güvenlik riskleri yanı sıra akaryakıt ve döviz fiyatlarındaki hızlı yükselişler kamuoyunda rahatsızlıklara yol açıyor. Buna iktidarın 11 senelik yıpranmışlığını da ekleyecek olursak özellikle sağ seçmende bir alternatif arayışının başladığını ifade edebiliriz.
İşte bu alternatif arayışında gözler MHP’nin üzerine çevriliyor. MHP, alternatif arayan bu geniş seçmen kitlesini ikna edilebilirse, önümüzdeki seçimlerde ciddi bir başarı yakalayabilir.
Şüphesiz ki iktidar, diğer partilere kıyasla çok daha üstün bir propaganda gücüne sahip bulunuyor. Medyanın neredeyse tamamı hükümetin politikalarını destekleyen mahiyette yayınlar yapıyor. Siyasal alandaki bu haksız rekabet, başta MHP olmak üzere diğer muhalefet partilerinin işini zorlaştırıyor. Lakin siyaset, çözüm üretmeyi zorunlu kılıyor.
AKP’nin iktidara geldiği 2002 yılından bu yana girmiş olduğu her seçimi kazanması muhalefetin propaganda yöntemlerinin yetersiz olduğunu ortaya koyuyor.
Bu noktada, MHP’nin yürütmüş olduğu siyasal propaganda yöntemlerinde değişiklik yapması, alternatif yöntemler geliştirmesi gerekiyor.
Geçen zaman gösterdi ki, siyasal duruşunuz ve söylemleriniz ne kadar doğru olursa olsun, bunları seçmenle buluşturamadığınız, seçmeni ikna edemediğiniz takdirde iktidara gelmeniz mümkün değildir.
Yerelde ve genelde iktidara ulaşmanın yolu güçlü bir siyasal propagandadan geçmektedir.
Bu konuda profesyonel hizmet almak da dahil olmak üzere çağın gereklerine uygun çalışmaların vakit kaybetmeden hayata geçirilmesi elzemdir.
MHP’nin, özellikle büyükşehirlerde, halkla daha çok buluşması, kendini ve ülke gerçeklerini halkın anlayabileceği bir retorikle ifade etmesi zorunludur.
Bir öneri olarak ilgililerin takdirlerine, öncelikle Sayın Genel Başkan’ın programlarına halkla daha çok temas edebileceği ziyaretlerin eklemesini sunmak isterim.
Genel Başkan’ın halkla bir araya geldiği zamanlarda çok güzel diyaloglar kurduğu ve son derece etkili olduğu malumdur. Bu durumun medya tarafından dikkate alındığı ve ekranlara taşındığı da bir başka malum gerçektir. Bu itibarla öncelikle Sayın Genel Başkan’ın gerçekleştirmiş olduğu ziyaretlerde halkla daha çok bir araya gelmesinin önündeki engeller kaldırılmalıdır.
Örneğin, Genel Başkan’ın Ankara’da sürekli yanında yer alan parti yöneticilerinin, başka il ziyaretlerinde de sürekli yanıbaşında durmalarına gerek yoktur. Bir diğer örnek olarak da, Genel Başkan’ı korumak adına yaratılan ölçüsüz kargaşaya son verilmesi gerektiği gösterilebilir.
Teşkilatlar kademelerinin de halka dönük çalışma programı benimsemeleri ve istikrarlı şekilde takip etmeleri halinde konjonktürel olarak sağlanan oy artışları kalıcı hale gelecektir.
Yeter ki halkla daha çok buluşulsun ve daha etkili iletişim kurulabilsin.
SELAM DOĞRU YOLDA GİDENLEREDİR.