Beykoz'da kulübü kapatan Kaymakam FETÖ'cu çıktı

Beykoz’da kulübü kapatan Kaymakam FETÖ’cu çıktı

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Beykoz İlçe Başkanı Mahir Taştan, Dost Beykoz'a açıklamalar da bulundu. Taştan,"Bir kafeyi işletemeyen belediye yönetimi, 313 km² Beykoz’u nasıl yönetebilir?" dedi.

Dost Beykoz Haber Müdürü Gencebay Gür'ün sorularını yanıtlayan Taştan, Anayasa değişikliği referandumundan, Beykoz'daki imar planlarına, İncirköy Spor Kulübü’nün kapatılmasından, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun 'adalet' yürüyüşüne, Uyuşturucuyla Mücadele Platformu’nun çalışmalarından, partisinin 2019 planlarına kadar birçok başlığı değerlendirdi.

- "...dere yatağına plaza da yapmışlar"

- "İmar planlarına destek vererek üzerimize düşeni yaptık"

- "O toplantıyı yapmak zorundalardı"

- "Kafe işletemeyenler, 313 km² Beykoz’u nasıl yönetebilir?"

- "Bir sürü dedikodu var, en doğrusu Hanefi Bey’in açıklamasıdır"

- "Oturduğu yerden o kadar tahmin edebildi"

- "Türkiye’de adalet var mıdır?"

-  15 Temmuz kutlamaları.. 

- CHP Beykoz'da başlayan kongre hareketliliği...

- "18 tane danışmanımız var, bir kafeyi idare edemiyorlar"

- 2019’da CHP’nin Beykoz stratejisi, Taştan'ın belediye başkan adaylığı.. 

- Uyuşturucuyla Mücadele Platformunun çalışmaları..

- "Kulübü kapatan Kaymakam, FETÖ'cü çıktı"

- "...dere yatağına plaza da yapmışlar"

Beykoz Belediyesinin ilçe genelindeki hizmet potansiyelini yorumlayan Ana Muhalefet Partisinin Beykoz İlçe Başkanı Mahir Taştan, belediye yetkililerinin yetersiz kaldığını söyleyerek, "En yakın tarihte bir sel felaketiyle karşı karşıya kaldık. Belediyeye bildirmemize rağmen daha bir tane yetkili gidip evleri ziyaret etmemiş, hasar tespit tutanağı düzenlememiş. Ben gidip bütün vatandaşları ziyaret ettim. Yapılması gereken şey çok basit, belediyenin ana hizmet kollarından bir tanesini oluşturuyor. Bir tane köprü var, o köprünün yükseltilerek, kanalın istihdam edilmesi gerekiyor. Kanalın içerisinde biriken pisliklerin temizlenmesi belediyenin temel görevlerinden zaten bu işi yapmak. Şimdi diyecekleri ki Büyükşehir Belediyesinin ilgi alanında olan bir konu ama onu da Büyükşehir Belediyesi’ne bildirmek vatandaşına sahip çıkmak yine senin görevindir. Vatandaşıyla ilgilenmesi gereken Beykoz Belediyesidir. Evet, felaketin boyutları yüksekti, böyle olağanüstü bir durum söz konusuydu ama sonrasında giderilebilmesi için gerekli adımların atılması gerekiyor. Henüz hiçbir şey yapılmadı. Önlem alınmadı, alt yapımız yeterli değil. Diğer yandan diyecekler ki dere yatağına ev yapmışlar, e dere yatağına plaza da yapmışlar. Olayın üzerinden kaç gün geçti, daha yeni yeni temizleme eğilimini göstermeye başladılar" ifadelerini kullandı.

İmar planlarının şeffaf bir şekilde yapılmadığını ve oldu bittiye getirildiğini iddia eden Taştan, CHP için söylenen siz her şeye karşısınız tabularını yıkarak destek verdiklerinin altını çizdi.

- "İmar planlarına destek vererek üzerimize düşeni yaptık"

Cumhuriyet Halk Partisi Beykoz İlçe Başkanı Taştan, "1/5000’lik planlar geçti. Buna bizde destek verdik. Beykoz’un yüzde 65’ini kapsayan planlardır bunlar. 1/1000’lik planlarımızda meclisten geçti. Yapılan uygulamaya biz CHP olarak hem Büyükşehir’de hem burada onay verdik. Uygulanma esnasında hali hazırda Beykoz’da bir düzenleme yok. Aslen planlar mahallelilerin bilgisinde yapılmalıydı kaldı ki bizlerin dahi haberi olmadan bazı çalışmalar yapılıyor. Bu çalışmalardan kaç vatandaş faydalanacak kaç tanesi zarar görecek belli değil. Evet, Beykoz halkı imar bekliyor. Biz muhalefet partisi olarak imar planlarına destek vererek üzerimize düşeni yaptık. Dedik ki, Beykoz halkı beklediği imar planlarıyla CHP olarak alışılagelmiş siz her şeye karşısınız tabularını yıkarak destekledik. İmar, bir şehrin düzenini intizamını teşkil eder. Bırakın muhalefeti, muhtarlara dahi planlar yapıldıktan sonra bilgi verildi. Mahalle muhtarının en azından bilgilendirilerek yapılmalıydı. Muhtara vatandaş geldiğinde cevap verebilecek olması önemliydi. Şu anda ben yaptım oldu, siz uygulayın edası söz konusu oldu" dedi.

Geçtiğimiz yıllarda Beykoz kamuoyunu uzun bir süre meşgul eden bir fotoğrafla ilgili ise, "Hatırlarsanız, inşaat şirketlerinin yetkilileri, imar komisyonunda görev almış meclis üyeleriyle bir fotoğraf vardı. O fotoğraf neyin göstergesiydi? Nerelere imar çıkacağını oradan anlayabilirdiniz. O zaman kimse bu fotoğrafı umursamamıştı. O fotoğrafın özü, vatandaşa hizmet etmesi gerekenler, müteahhitlere hizmet ediyordu. Beykozlu Beykoz’da kalacak mı? Eğer böyle olacaksa Sayın Belediye Başkanıyla çıkıp planları şeffaf şekilde açıklayalım. Kaç vatandaş mağdur olacak, kaç vatandaşın evi yolda kalacak, yerinde dönüşüm yapalım. Vatandaşlar bağımsız halde işlemlerini görsünler" yorumlamasını yaparken Çavuşbaşındaki imar planlarıyla ilgili toplantıyla ilgili de iddialarda bulundu.

- "O toplantıyı yapmak zorundalardı"

Çavuşbaşı Kasrında gerçekleştirilen İmar toplantısını siyasi rant amacıyla yapıldığı iddialarında bulunarak, "O yapılan toplantı aslında tamamen siyasi bir toplantıydı. Hatta referandum sonrası bu toplantı Limak Otel’de de yapıldı. İlçe Başkanı olarak Mustafa Gürkan çıktı bir açıklama yaptı. Gürkan, “Referandumda bizi birinci yapın bizde gerekeni yapalım” diye bir cümle kurdu. Kaç ay geçti ortada bir şey yok. O toplantıyı yapmak zorundalardı. İmarsa imar, gelin birlikte yapalım. Çavuşbaşı halkına da sesleniyorum gelin hakkınızı birlikte arayalım. Bize tarih versinler. Desinler ki 2018’in altıncı ayında meclise göndereceğiz desinler" şeklinde konuşarak, "Ortada plan yok, sadece laf var" dedi. 

- "Kafe işletemeyenler, 313 km² Beykoz’u nasıl yönetebilir?"

Beykoz Belediyesi’nin iştiraklerinden Beytaş - Beyyap A.Ş.'ye aktarılan 18 milyon TL'nin farklı sebeplerde aktarıldığına dikkati çeken Taştan, "Biz Beytaş konusunu ne zaman açsak, “Beytaş’ın hesaplarına bakma yetkimiz yok” derdi Salim Bey, meclis kayıtlarında vardır. Faaliyet raporu gerçekleştirdiklerinde Beytaş’ın kayıtları düzenli olarak kontrol edilmektedir diye ibare kullanıyorlar. Vergi ve sigorta borcu vardı. Beytaş’a verilen 18 milyon sadece bunlar için aktarılmamıştı. Beytaş, tadilattan geçirildikten sonra hizmete açılacak denildi. Kapısına kilit vuruldu, ne yapıldığı hiçbir şekilde belli değil. Birine devredileceği konuşuluyor. Devredeceksen, verdiği adam yapsın sen niye yapıyorsun? Devredeceğin hususlar nelerdir? Bunları açık bir şekilde söyleyebiliyor musun? Bu konu tamamen kapalı kutu şeffaflık yok, ben bundan rahatsızım. Bu borçlar oluşurken neredeydiniz? Yine Beykoz Belediyesi sizin partinizdeydi. Daha öncede 5 milyon lira aktarıldı. Hiç mi para kazanmadı burası, kazanılan paralar nerede? Her hafta sonu oturacak yer bulamıyordu insanlar. Zararsa yemekleri bedava mı verdiniz? Buradan yola çıktığınızda bir kafeyi işletemeyen bir belediye yönetimi, 313 km² Beykoz’u nasıl yönetebilir?" ifadelerini kullandı.

Geçtiğimiz aylarda düzenlediği basın toplantısında Beykoz Belediyesi’nin eski Başkan Yardımcısı M. Hanefi Dilmaç'ın istifasının nedenlerini araştıracaklarını söyleyen Mahir Taştan, konuyla ilgili şunları söyledi:

- "Bir sürü dedikodu var, en doğrusu Hanefi Bey’in açıklamasıdır"

"Aslında bu konu bizim konumuz değil, neden istifa ettiğini ben kendisinden çıkıp açıklamasını istedim. Ben şu sebeplerden istifa ettim demesi lazımdı. Hanefi Bey, Belediye Başkanlığı, Belediye Başkan Yardımcılığı, İBB Meclis Üyeliği yapmış bir anda istifa etmiş olması düşündürücüdür. Bir sürü dedikodu var. En doğrusu Hanefi Bey’in açıklamasıdır." 

İlçe Başkanı Mahir Taştan, yine yaptığı basın toplantılarında referandum sonrası "Bu anayasa meşru değildir" ve "AKP Beykoz İlçe Başkanı Mustafa Gürkan çıkmadığı maç hakkında yorum yapıyor" ifadelerinin sebeplerini de Dost Beykoz aracılığıyla açıkladı.

- "Oturduğu yerden o kadar tahmin edebildi"

"Çıkmadığı maça yüzde rakamlarıyla yorumlar yapıyor. Çıkmadığı maç, biz sokaktaydık. Bir kere kendisini sokakta görmedim. Ben alanda AK Parti İlçe Başkanını görmedim. İlçe Başkanlığı masada oturarak değil, alanda olarak gösterilir. Çıkmadığı maçın yüzdesi de ortadaydı. Yüzde 65’ler bekliyorlardı, oturduğu yerden o kadar tahmin edebildi. Bu anayasa adalet ve hukuk çerçevesinde gerçekleşmedi. Bu çalışmalar devletin bütün imkânları kullanılarak, seferberlik ilan edilerek yapılan bir anayasa çalışmasıdır. En son YSK’nın yaptığı müdahale ile meşruluğunu kaybetmiştir. Birçok handikap var. YSK’nın sistemi kilitleniyor, son dakika kararlar alınıyor. İtirazlarımıza hiçbir şekilde de cevap verilmedi. AK Parti’nin itirazları kabul gördü, bizimkiler görmedi. Biz yeniden bütün oylar sayılsın istedik. ‘Beykoz’da oy çalınmıştır’ diye bir iddiada bulunmadım. Beykoz’da oyların yeniden sayılmasını istedim sadece. Adalet işte burada lazım, öyle bir algı oldu ki sadece 20 tane oy sorunmuş gibi lanse edildi." 

CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun Milletvekili Enis Berberoğlu'nun tutuklanmasının ardından Ankara'dan İstanbul'a kadar düzenlediği 'adalet' yürüyüşüne de değinen Muhalefet Partisinin Beykoz İlçe Başkanı, "Türkiye’de adaletin telkin edildiği bir ortamın oluşturulması lazım. Bu olmadığı sürece yürüyüşün başarıya ulaştığı anlamı çıkartılamaz" şeklinde konuştu.

- "Türkiye’de adalet var mıdır?"

"Bu yürüyüş Tayyip Erdoğan’a karşı yapılmış bir yürüyüş değildi. Bu adalet herkese lazım, Erdoğan’a da lazım. Yaklaşık 25 günlük yürüyüşün ardından o kadar komik bir tartışma başladı ki, orada şu kadar kişi vardı bu kadar kişi vardı dediler. O alanla ilgili Cumhurbaşkanı bir açıklamasında dile getiriyor. Alanı taşmış bir kitleden bahsediyoruz. Bu kadar insanın tek beklentisi adalettir. Bugün hepimize lazım, hak lazım, hukuk lazım, adalet lazım. Çıkalım sokağa kimi çevirirsek çevirelim, bir çoğundan olmadığı yanıtını alırız. Türkiye’de adalet var mıdır? Sadece Cumhuriyet Gazetesiyle, Enis Berberoğlu ile sınırlandırılacak bir konu değildir. Türkiye’de adaletin telkin edildiği bir ortamın oluşturulması lazım. Bu olmadığı sürece yürüyüşün başarıya ulaştığı anlamı çıkartılamaz. Genel Başkanımız bu yürüyüşe çıktığında birçok şey söylendi. Hem muhalefet partisi liderinden, milletvekillerine varıncaya kadar birçok şey söylendi. Ama hiçbirisi bu ülkede adalet vardı ve biz savunucusuyuz diyemedi. Bu yürüyüş bir başlangıçtır ve etkisi mutlaka olacaktır. Adalet yürüyüşü dünya kamuoyuna da Türkiye’de her konuda bir adaletsizlik var diyebiliriz. Açıkça soruyorum CHP’ye üye olup sizden iş isteyen kaç kişiyi işe aldınız? Tam tersi, ‘AK Parti’ye üye ol, gel öyle işe alırım’ dediniz. Adalet toplumun her alanında lazım. Beykoz’da yaşayan CHP’lilere de, AK Partililere de, MHP’lilere de, herkese lazım." 

Cumhuriyet Halk Partisinin Beykoz İlçe Başkanı Mahir Taştan, daha sonra şöyle devam etti.

-  15 Temmuz kutlamaları…

"Halkımızla birlikte yaşadık Beykoz’da ama kürsüde yok sayıldık. MHP ve AKP İlçe Başkanı konuşturuldu. Kürsüler onların olsun, biz halkın içinde olalım yeterlidir. Ama birlik beraberlik gününü ayrıştırarak ortaya koydular. Orda sanki CHP’nin yürüyüşüne tepki gösterildi sanki, slayt gösteriminde Genel Başkanımızı karaladılar. Hani toplumu birleştiriyorduk. Hani gurur vesilemizdi. Kurşun atanlar hangi partili olduklarını mı sordular? Ben köprünün başına gittiğimde askeri darbe olduğunu söyleyen bir yüzbaşıya, bu darbeyse bizim burada ne işimiz var kardeşim bizi neden almadınız diye sordum. Köprü kapatarak mı darbe oluyor? Bu defa evinize gidin diye uyarıda bulundular. O birlik gününe Beykoz’da yapılan bu hareket yakışmadı."

- CHP Beykoz'da başlayan kongre hareketliliği...

"Ekim ayı içerisinde kongremizi yapacağız. Biz demokrasi sürecini sonuna kadar işleyen bir partiyiz. Bir günde delege seçimini tamamlayan bir siyasi partide değiliz. Ağustos’un 26’sında başlayarak Eylül ayının sonuna kadar devam edecek bir delege seçimimiz var. Bizim sürecimiz, her mahallede sandık kurularak yapılıyor. Biz bir aylık süreyle seçilen delegeyle seçime gidiyoruz. Benim adaylığım henüz belli değil, siyaset bu sonuçta. Selamet olan CHP’nin 2019’da belirleyeceği kadrolardır. Geniş bir yapı kurmak istiyoruz." 

- "18 tane danışmanımız var, bir kafeyi idare edemiyorlar"

"18 tane danışmanımız var, maaş alıyor. Beykoz halkının parasını alıyor. Bir kafeyi idare edemiyorlar. Bunlar Beykoz’u idare edecek. Böyle geniş bir kadro var. Ama hala bir plan ortada yok. İmarla ilgili hiçbir şey yok. Köylerle ilgili hiçbir çalışma yok. Bu kadar adam ne yapıyor? Benim paramı, benim vergimden aldığınız parayı bu adamlara o zaman niye veriyorsunuz? 20’den fazla meclis üyeniz var, onlar ne yapıyor? Beytaş’ın neden zarar ettiği ortada… Beytaş’ın defterlerini açın kamuya, burası halkın yeri çağıralım bağımsız bir denetçi incelesin sonuçlarını açıklayalım. Bir kafeyi işletemediniz, Beykoz’u yönetmenin peşindesiniz."



- 2019’da CHP’nin Beykoz stratejisi, Taştan'ın belediye başkanlığı.. 

"Benim her hangi bir şekilde Belediye Başkan adaylığım söz konusu değildir. Her halükarda, CHP Beykoz’da 2019’da iktidar olacaktır. Bu vatandaşın ve halkın sorunlarının kısa ve net şekilde çözülmesi Beykoz halkının küçük Anadolu kasabası yaşantısını sürdürebilmesi için elzemdir. 18 tane danışmanı olan Başkanımızla imar planlarında tık yok, köylerde vatandaşlar mağdur. Çavuşbaşı halkı mağdur durumda. Anadolufenerinde evine boyayamayan amcam mağdur durumda, bu kadar yönetimi bilmeyen bir kadro iktidarı bir daha düşünmesin. Akıllarından bir daha geçirmesinler. Referandumdan önce bir anket çalışması yapmıştık ve bu anket çalışmasında vatandaşlara Belediye hizmetlerinden memnun olup olmadıklarını da sormuştuk. Yüzde 65 bir memnuniyetsizlik var." 

- Uyuşturucuyla Mücadele Platformunun çalışmaları..

"Arkadaşlar bize de geldiler. Beykoz’da bu durum hat safhada, hiç kimse uyuşturucu kullanılsın der mi? Demez. İmza toplamak bir eylem biçimidir. Çok eksik bir tarafı olduğu kanaatindeyim. Rehabilite edebilecek ve bunları topluma kazandıracak bir merkezimiz olması lazım. Bu bataklığa düşmüş bir genci ben 4 tane milletvekili arayarak hastaneye yatırabildim. Gelin Beykoz’da bunun ilkini başlatalım, bir tane rehabilitasyon merkezi yapalım. Beykoz Belediyesi sadece arsa versin. Kalan kısmı mutlaka toparlanır. Bunun da yapılması lazımdır. Kaldı ki biz bundan önce Belediye Meclisinde verdik fakat ret edildi." 

- "Kulübü kapatan Kaymakam, FETÖ'cü çıktı"

"Kulübün Başkanlığını hala sürdürüyorum. Spor Kulübünü ihtiyaç üzerine kurmuştuk. O bölgedeki gençlerin sosyal bir faaliyet göstermesi açısından hedefimize önce uyuşturucu tacirlerini saf dışı etmekle başladık. Çok ciddi bir noktaya parmak bastık. Bizim kovduğumuz satıcıların şikayeti üzerine kulübün ruhsatsız olduğu iddia edilerek, Beykoz Belediyesi’nin yazdığı yazı üzerine Kaymakamlık kapattı. Kulüpte her hangi bir faaliyet yoktu. Bir hafta da açılan bir kulüp neden kapatıldı? Bütün torbacılar kaçtı gitti. Bizim gücümüz Çukurçayır’a İncirköy’e yetebildi. Bizim kovduğumuz kişilerin şikayetiyle kulüp Kaymakamın talimatıyla kapatıldı. Talimatı veren Kaymakam’da FETÖ’cü çıktı, ihraç edildi." 

Dost Beykoz / Özel Haber – Gencebay Gür