Kazanın yaşandığı 4 Aralık 2012 tarihinde eşinin izinli olduğunu anlatan Günay Özben, “Eşimin göreve baskı ve işten atılma tehdidi ile çağrıldığına şahit oldum. Eşim de o hava şartlarında denize çıkılamayacağını söyleyerek evden ayrıldı.” ifadesini kullandı. Evden ayrıldıktan yarım saat sonra 4 kişinin ölümüyle sonuçlanan kazanın yaşandığını hatırlatan acılı eş, Kıyı Emniyeti Kurtarma personelinin hiçbir şekilde güvenliğinin sağlanmadığını belirtti. Özben, kaza sonrası Kıyı Emniyeti yetkililerinin olayı basit bir iş kazası gibi nitelendirdiklerini dile getirerek, “Kaza sonrası Ulaştırma Bakanlığı’nın Kıyı Emniyeti Genel Müdürü Salih Orakçı hakkında soruşturma izni vermemesi adaletsizliğin bir göstergesidir. Başbakan’ım ölümü elbette ki haktır ve bir gün herkes bu gerçekle karşılaşacaktır.” ifadeleriyle dava sürecinde karşılaştıkları sıkıntıları aktardı. Olayın sorumlularının henüz hesap vermediğinin altını çizen Özben, Erdoğan’a talebini şöyle iletti: “Sizlerden isteğim, sorumluların yargı önüne çıkarılması ve adaletsizliğin bu şekilde yerine getirilmesidir.”
Şile açıklarında batan yük gemisinin mürettebatını kurtarmak isterken 4 kişinin hayatını kaybettiği bot kazasına ağustos ayında soruşturma izni çıkmıştı. Ulaştırma Bakanlığı, Kıyı Emniyeti’ndeki tüm yöneticilerin soruşturulmasını uygun görürken Genel Müdür Salih Orakçı için aynı izni vermemişti. Dosyayı Danıştay’a gönderen Savcı Asena Demirkol, Orakçı’ya da soruşturma izni verilmesini talep etti. Ancak Danıştay konuyla ilgili görevsizlik kararı vererek, dosyayı Ankara Bölge İdare Mahkemesi’ne gönderdi. Artık dava, burada görülecek. Ancak Özben’in ailesi, bu kararın doğru olmadığını ve kendilerini mağdur edeceğini düşünüyor.
Özben’in ağabeyi Hasan Özben, “Danıştay’ın verdiği karar bizi iki kere mağdur etti. Biz Genel Müdür Salih Orakçı hakkında soruşturma izni vermesini beklerken hem bu kararı onamadı hem de davayı Ankara’ya taşıdı. Biz davanın görüleceği her gün Ankara’ya mı gideceğiz?” dedi. Günay Özben’in, kazadan 1 yıl önce ilkokula başlayan kızı Derya’ya organ nakli ile karaciğerini verdiğini anlatan Hasan Özben, şöyle konuştu: “Günay, kazadan bu yana sürekli hastalanıyor. Zaten daha bir yıl önce karaciğerini kızına verdi ve ameliyat yeri kapanmamıştı. Kaza ve sonrasında yaşanan bu olaylar onu daha da yıktı. Zaman zaman yarası tekrar açılıyor. Doktora gittik, stresten uzak olması gerektiğini söyledi. Eğer mahkeme Ankara’da görülürse mecburen Günay için Ankara’dan bir ev tutacağız. O, bu stres ve yolculuğu kaldıramaz.”
zaman