2 ay önce, henüz 40 yaşında, geçirdiği kalp krizi sebebiyle ahirete göçen Ferit Tunca Önder’in, Fatih Camisindeki cenaze töreninde Müjdat Öztürk; ‘’bu kaldırdığımız aslında bizim cenazemiz Uğur’’ demişti.
Avluda bir avuçtuk. Hemen herkes birbirini tanıyordu. Sağdan da saysan, soldan da, hep aynı çıkıyorduk. Müjdat abi haklıydı…
Bugün, Esenyurt’taki seçim büromuz, gündüz gözüne tarandı ve Cengiz Akyıldız abi, kalbine aldığı bir kurşunla hayatını kaybetti. Yarın, yine Fatih Camisinden kaldıracağımız cenaze, aslında İstanbul ülkücülerinin cenazesi olacak. Zira zaten azdık. Bir kişi daha eksildik.
12 Eylül’de, genç yaşta cezaevine girmişti Cengiz abi. Davası için ceza yattığı yıllar, en büyük övüncüydü. Bu yüzden, yazdığı yazılara, yaptığı haberlere, çektiği fotoğraflara ‘’Yusufiyeli Cengiz Akyıldız’’ diye imza atardı.
MHP’nin mitinginde, toplantısında, açılışında, elinde makinası ile fotoğraf çekerdi. Aldığı üç kuruş parayla ailesinin geçimini sağlardı. Evi, arabası, bankada birikmiş parası yoktu. Kıt kanaat geçinip giderdi.
Maddi durumu zayıf olduğu gibi, fiziksel olarak da zayıftı. Ama herkes bilir ki, bitmez tükenmez bir enerji ile en güzel fotoğrafları çekmek için sağa sola koşturup dururdu.
‘’Unutmak Tükenmektir’’ sözü onunla özdeşleşmişti. Ülkücü şehitlerin mezarlarını ziyaret eder, onları hiç unutmazdı. Ülkücü şehitlerin anma toplantılarını asla kaçırmazdı.
Allah-u alem, şehitlere olan vefasının yüzü suyu hürmetine, onun da kaderine şehitlik mertebesi yazılmıştı. Vakti bugünmüş, ona da bugün en şerefli makam nasip oldu.
Nedendir bilinmez, Cengiz abi’nin şehit olduğu haberini öğrenince aklıma, Erol Gül’ün anlattığı bir anısı geldi.
Yıllar önce, mahalleden tanıdığı gariban bir genç askere gidecekmiş. Erol Başkan, askere gidecek genci uğurlamak için otobüs garına gitmiş. Biraz geciktiği için otobüs hareket etmek üzereymiş. Otobüse binmiş. Genç onu görünce, yüzünde tatlı bir tebessüm belirmiş. Zira onu uğurlamaya gelen tek kişi Erol Başkan’mış.
Erol Başkan, ‘’o garibanın şehit olacağını hissetmiştim’’ diyordu. Zira şehitlik, öyle garibanlara öyle temizlere yakışır. O genç, 6 ay sonra şehit olmuş. Albayrağa sarılı tabutunun ardından bu kez binlerce kişi onu ebediyete uğurlamışlar.
Cengiz Abi, ben şahidim ki, sen de gariban bir ülkücüydün. Kimseyi kırdığını da görmedim, duymadım.
Şehitlik, senin gibi gariban ve samimi ülkücülere yakışır zaten. Albayrağa sarılı tabutla, inanmış ülkücülerin şahitliğinde ahirete uğurlanmak senin gibi gariban ve samimi ülkücülere yakışır zaten. Adın her geçtiğinde, ‘’ülkücü şehit’’ diye anılmak senin gibi temiz yüreklilere yakışır zaten.
Mekanın cennet olsun. Önkuzular, Özmenler, Pehlivanoğulları komşun olsun.
Bu yazı da sana layık değil ama içimden geldi kabul et…
Selam doğru yolda gidenleredir.
where can i buy abortion pills buy abortion pill online