Kısa sürede milli çalışmaları ile her kesimizin beğenisini kazanan Anadolu Birleştirici Sanayici ve İş Adamları Derneği (ASİAD) yurt dışı ve yurt içinde bulunan temsilcilikleri ile bir araya gelerek kardeş Azerbaycan'a sahip çıktılar. Asiad Genel başkanı Yücel Yalçınkaya "Azerbaycan işgal altındaki Dağlık Karabağ’ı geri alma zamanı gelmiştir. Türk milleti ve iş dünyası olarak üstümüze düşen ne ise yapar Can Azerbaycan için Can vermeye hazırız" dedi.
30 yıldır Ermenistan’ın Hocalı soykırımına seyirci kalanları hep birlikte gördük
Yalçınkaya sözlerine şöyle devam etti; Birleşmiş Milletler, Minsk Grubu üçlüsü ve AGİT, Karabağ’ın Azerbaycan toprağı olduğunu kabul etmiş, Ermenistan’ın işgal ettiği bu topraklardan derhal çekilmesini istemiştir. Uluslararası hukuk da, kamu vicdanı da kararını vermiştir, ama bu karar bir türlü hayata geçmemiş, geçirilmemiştir. Ermenistan’ın haksız şekilde, hem de katliam ve soykırım yaparak, üstelik kendi gücü ve imkânları ile de değil, tamamen Rusya’nın yardımı, desteği hatta bizzat sahaya inmesiyle ele geçirdiği bu topraklardan çekilmesi için doğru dürüst bir yaptırım uygulanmamış, her şey kâğıt üzerinde kalmıştır. 30 yıldır Ermenistan’ın Hocalı soykırımına seyirci kalanlar, şimdi Azerbaycan hakkının ve hukukunun gereğini yapıp, zulme ve işgallere son vermek için harekete geçince telaşla ortaya çıktılar.
Türkiye’nin kardeşinin yanında olması varlık sebebinin gereğidir
Kimi ateşkes çağrısı yapıyor, kimi BM’yi göreve çağırıp uluslararası kurumları devreye sokarak baskı kurmaya çalışıyor. Çözümün masada aranması gerektiğini söyleyip, görüşme tekliflerinde bulunuyorlar. Masada görüşülecek her şey görüşüldü, alınacak her karar alındı. Eğer bu kararlarınızda zerre kadar samimiyseniz gereğini yaparsınız ve uluslararası hukukun, “Karabağ, Azerbaycan toprağıdır” kararını hayata geçirirsiniz. Can Azerbaycan şanlı ve onurlu bir tavır ortaya koymuştur. Türkiye’nin kardeşinin yanında olması varlık sebebinin gereğidir. Bundan İran dâhil rahatsız olan her kim varsa, istediği kadar olsun. Zira sonuç değişmeyecektir. Azerbaycan bu hakkını almak için kendiliğinden de harekete geçmemiştir. Ermenistan bu haksızlığına ve hukuksuzluğuna rağmen, hiç utanmadan ve tamamen rezil bir şekilde bütün kirli tarihinde olduğu gibi yine sivilleri katledip, kan dökerek yeni işgal girişimlerine yönelmiştir. Ancak bu defa çoktan hak ettiği dersi almakla kalmamış, hesap vermeye de başlamıştır.
İran ikiyüzlü davranmayı sürdürerek Türk düşmanlığı yapmaktadır
Ermenistan öyle bir hale getirilmelidir ki, bir daha dönüp yan gözle işgal edilmiş Karabağ’a asla bakamamalıdır. Ermenistan’ın arkasında olduğunu eylem ve söylemleriyle gösteren Rusya, İran, BAE, Fransa, Yunanistan, Kıbrıs Rum Kesimi, İtalya ve Suriye belki itekleyenler arasındadır. Ermenistan’a destek verenler arasında en çok dikkat çeken İran’dır. Kamuoyuna ateşkes çağrısı yapıyor gözükse de yayınlanan bazı videolarda İran’ın yaralanan Ermeni askerlerine tıbbi malzeme ve ambulans yardımı yaptığı görülmektedir. İran ikiyüzlü davranmayı sürdürerek Türk düşmanlığı yapmaktadır. İran hakkın, adaletin yanında değil, kalleşliklerin yanında yer almaktadır. Kim ne yaparsa yapsın, Türkiye, Azerbaycan’ın tüm haklı davalarının yanındadır.
Türk milletinin binlerce yıllık devlet geleneği, aklı, hafızası ve birikimleri vardır
Hiçbir zulüm ebedi, hiçbir haksızlık kalıcı olamaz. Yunan’ın Akdeniz ve Ege’de yaptığını; Ermeni de Kafkasya’da yapıyor. Her ikisi de boylarına, çaplarına, zavallı hallerine bakmadan, tamamen ağababalarına güvenerek hadlerini aşmakla kalmıyor, bir de yeni işgallere kalkışıyorlar. Ya haksız, hukuksuz, ahlaksız, kaba ve rezil dayatmalarından vazgeçip uluslararası hukuk, akıl ve vicdan ölçüleri içinde haklarına razı olacaklar veya tekrar sahaya dönüp Azerbaycan halkının işgal altındaki toprakları söke söke alacağız. Unutulan veya unutulmasa da bir türlü kabul edilmek istenmeyen şey şudur: Ne Türkiye eski Türkiye’dir, ne Azerbaycan yeni bağımsızlığını ilan etmiş toy bir devlettir. Türk milletinin binlerce yıllık devlet geleneği, aklı, hafızası ve birikimleri vardır. Bu durum bize aynı zamanda şanlı tarihimizden gelen sorumluluklar da yüklüyor. Bizim, Yunanistan ve Ermenistan gibi, başkalarından himmet bekleme, başkalarının keyfine, durumuna ve çıkarlarına göre gelecek belirleme gibi bir hakkımız da, tercihimiz de olamaz. Kimsenin toprağına göz dikmeyiz, kimsenin hakkına tecavüz etmeyiz, ama bunu kendimiz için de aynen ister ve uygularız.
Azerbaycan bir Türk devletidir
Gerektiğinde de ne kimseye el açar, ne kimseden yardım dileniriz. Kendi işimizi kendimiz görür, kendi göbeğimizi kendimiz keseriz. Her zaman söylüyorum, yine altını çizerek belirtmek durumundayım: Bütün bu sebeplerden dolayı bizim zayıf kalmak, geride durmak ve verilene razı olmak gibi bir hakkımız yok. Her zaman güçlü, iddialı ve belirleyici olmak zorundayız. Azerbaycan bir Türk devletidir. Bağımsızdır ve kendi kararlarını kendisi alma gücüne ve kudretine sahiptir. Rus esaretinden kurtulmuş, silkinmiş ve ayağa kalkmış, dünyanın medeni ve güçlü devletleri arasında yerini almıştır. Dolayısı ile Türkiye Cumhuriyeti Devleti gibi hareket etmesi, kendi işini kendi görmesi en doğal hakkıdır ve şu anda yapılan budur.
İş Dünyası olarak her zaman Can Azerbaycan’ın yanındayız
Karabağ’a hasret artık son bulmalı, Ermenilerin kirlettiği işgal altındaki Türk toprakları bir an önce temizliğine kavuşmalıdır. Azerbaycan ordusu, ilerleyişini Karabağ’ı da işgalden kurtararak finale taşımalıdır. Anadolu Birleştirici İş Dünyası Derneği (ASİAD) olarak her zaman can Azerbaycan’ın yanında olacağız. Üstümüze düşen bir şey var ise her zaman yapmaya hazırız" diyerek sözlerini tamamladı.