Kadına şiddeti hangi başlıklar altında toplayabiliriz?
Fiziksel Şiddet Psikolojik Şiddet
Cinsel Şiddet
Ekonomik şiddet
Fiziksel şiddetin tanımını yapmak gerekirse, nasıl tanımlarsınız?
Benim aklıma gelen itip kakmak, tartaklamak, tokatlamak, tekmelemek… Kesici ve vurucu aletlerle bedene zarar vermek…
Sağlıksız koşullarda yaşamaya mecbur bırakmak…
Sağlık hizmetlerinden yararlanmasına engel olmak suretiyle kişinin zarar görmesi…
Bütün bu söylediklerim 10 yıllık Avukatlık hayatımda karlılaştığım olaylardan sadece bazıları.
Cinsel şiddet deyince aklımıza ne geliyor peki?
Evli olduğu kişi bile olsa, kadını istemediği zamanda ve biçimde cinsel ilişkiye zorlamak. Çocuk doğurmaya veya doğurmamaya zorlamak.
Fuhuşa zorlamak.
Cinsel organına zarar vermek.
Cinsel yolla hastalık bulaştırmak.
Bir araştırmaya göre ilkokul mezunu kadınlarımızın yüzde 34.7’si cinsel şiddete maruz kalıyormuş.
Sözlü şiddeti nasıl değerlendirmeliyiz?
Yine aynı araştırma kadınların yüzde 67,4’ünün eşi tarafından sözlü şiddete maruz kaldığını belirtiyor. Sözlü şiddet ise bir psikolojik şiddet türüdür.
Tıpkı, bağırmak, korkutmak,
Küfür etmek, tehdit etmek, hakaret etmek,
Eve kapatmak, küçük düşürmek, lakap takmak,
Kadının nasıl giyineceği, nereye gideceği, kimlerle görüşeceği konusunda baskı yapmak,
Öfkesini çocuklardan çıkarmak, silah göstermek, vb. gibi.
Kadınlar maalesef bütün şiddet türlerine göğüs geriyor ekonomik şiddette olduğu gibi.
Buna göğüs germek demeyelim, bu fedakârlık gibi algılanabilir.
Katlanmak diyelim.
Meslek sahibi, iş sahibi kadınların en çok maruz kaldığı şiddet türü hangisidir?
Ülkemizde meslek sahibi, iş sahibi olmayan kadınların en çok maruz kaldığı şiddet türü ekonomik şiddettir.
Nedir bu kısaca özetleyelim: Kadının para harcamasının kısıtlanması
Çalışmasına izin verilmemesi
Zorla çalıştırılması
Ekonomik konulardaki kararların erkek tarafından tek başına alınması
İş yerinde olay yaratmak suretiyle kadının işten atılmasına neden olunması
Kadının meslek eğitimi almasının engellenmesi
Kadına yönelik şiddet dünyada da bizim ülkemizde olduğu kadar çok mu?
Dünyanın her yerinde kadına yönelik şiddet var elbette ama bizim ülkemizde bu şiddeti tetikleyen etkenlerde var maalesef.
Nedir bunlar?
Kültürel etkenler Yasal Etkinler
Ekonomik etkenler
Politik etkenler
Birçok kadına şiddete yönelik sempozyuma katıldım, araştırmaları inceledim, kitaplar okudum.
Şiddet gören kadının sonrasında neler düşündüğüne dair çıkan sonuçlar çok şaşırtıcı.
Nedir bunlar, biraz örnek verebilir misiniz?
Şiddet mağdurları; Tekrarlamayacaktır kesinlikle
Kocam beni seviyor, bana aslında zarar vermek istemez
Yaşadıklarımı kimselere anlatmamalıyım
Çocuklarımın iyiliği için kabullenmek zorunda kaldım
Ne yapabilirim ki?
Hak etmişim ki şiddet uyguladı bana
Bu benim kaderim gibi düşüncelere sahiptirler.
Toplumun bu konuya bakış açısı hakkında neler söylemek istersiniz?
Maalesef toplumumuzda da şiddete ilişkin yanlış ve yaygın inanışlar var.
Aile içi şiddete şiddeti abartılan bir sorun gözüyle bakanlar var.
Ya da bu durumun sadece aileyi ilgilendiren bir durum olduğuna inanırlar.
Zamanla kendiliğinden sona ereceği yanılgısı da bunlardan biridir.
Gelelim kadına yönelik şiddeti engelleme yöntemlerine.
Bu konuda en faydalı yöntem hukuku işletmek olacaktır.
Sosyal ve hukuki tedbirler almak ise devletin asıl görevleri arasındadır.
Devlet Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun adı altında 2012 yılında bir dizi tedbirler aldı.
Bunları kısaca şu başlıklar altında sıralayabiliriz: Mülkî amir tarafından verilecek koruyucu tedbir kararları
Hâkim tarafından verilecek koruyucu tedbir kararları
Hâkim tarafından verilecek önleyici tedbir kararları
Destek Hizmetleri
Geçici Maddi Yardım Yapılması
Nafaka
Sağlık Giderleri
Harçlar Ve Masraflardan Muafiyet
Son söz:
Kadına şiddetin önlenmesi, uzun soluklu ve kararlı mücadele neticesinde gerçekleşir.
(Bu makale vermiş olduğum bir röportajdan alıntıdır)