Her mevsim, hayatımıza kendine özgü güzellikleriyle uğrar. Farklı anlamlar taşır, kaplarımızın aldığı ölçüde de herkesi hissedar eder.
Mevsimleri taşıyan yük treni, vagonlarını hiç şaşırmadan sırasıyla uğradığı istasyona boşaltır. İlkbahar vagonu tüm ihtişamıyla, renkleriyle ve canlılığıyla umutlarımızı da yeşertir.
Yaz mevsimi sıcaklığıyla beraber, tüm meyvelerini de olgunlaştırarak hayatımıza uğrar.
Sonbaharı taşıyan vagon aynı zamanda hazan sarısını da getirir, çekinmeden ayrılıklardan da bahseder, özlemleri de hissettirir.
Yine böyle bir güz mevsiminde beşinci sınıftaydım. Öğretmenim, birkaç arkadaşımla beraber, birinci sınıfların pencerelerine Türk Bayrakları ve Atatürk resimlerini asmak üzere görevlendirmişti. 10 Kasım törenleri için tüm okul hazırlanıyordu.
23 Nisan ve Cumhuriyet bayramlarında, renkli grapon kağıtlarından yaptığımız süslerle şen şakrak donattığımız sınıflarımızı. 10 Kasıma çok sade bir şekilde hazırlamıştık.
Sıra okul bahçesindeki Atatürk büstüne gelince, her taraf demet demet Kasımpatı çiçekleriyle dolar, taşardı. Oldum olası 10 Kasım ve Kasımpatı çiçeği arasında gizli bir bağ olduğunu düşünürüm.
Tabiatın renk değiştirdiği bu güz mevsiminde sarı, kırmızı ve beyaz renklerdeki bu çiçekler kendine has kokuları ve renkleriyle adeta hüznü temsil ediyordu.
Küçücük yaşımıza rağmen o gün daha vakur hareket ederdik. 23 Nisan ve Cumhuriyet bayramlarında aynı hizaya girmemiz için çaba sarf eden öğretmenlerimizi 10 Kasım gününde hiç yormazdık.
Kıpır kıpır yerinde duramayan bizler, o güne mahsus uslu çocuklar oluverirdik. Okul bahçesindeki bayrağımızın yarıya indirilmiş hali bizlere de yansıyordu sanki.
Sirenlerin çalmasıyla başlayan saygı duruşundan sonra öğretmenlerimizin günün anlam ve önemini anlatan konuşmalarını dinler, sonra şiirlerimizi okurduk.
10 Kasımın hazan günü olduğunu iliklerimize kadar hissederdik. .
O zamanlarda büründüğümüz yas havasından çıkılarak yavaş yavaş farklı anılmaya başlandı. Günümüzde şekil değiştirerek Atatürk haftası olarak anılmaya başlandı.
Çocukluğumda yaşadığım 10 Kasım etkinliklerini dün yaşanmışçasına hatırlıyorum. O günlerde okuduğum bir şiirin dörtlüğüyle yazımı noktalamak istiyorum.
23 milyon Türkün
Kara günü 10 Kasım
Yarıya inmiş görün
Yas tutuyor bayrağım.
Yine bir güz mevsiminde Cumhuriyetimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk e saygı ve minnetle.
Kadriye Başkaya Kurtuluş
9 Kasım 2024
Gizem Şentürk 2 Ay Önce
Kadriye hanım yazılarını büyük bir ilgiyle takipteyim.. Sizinle birlikte eski günlere gidiyorum hep.. Yazılarınızdaki akıcılığınıza hayranım. Bu önemli günü de unutmayıp kaleme almanız çok değerli.. Atamıza saygı ile .. Ailece gelecek yazınızı merakla bekliyor olacağız
Gül Kurtuluş 2 Ay Önce
Kalemine sağlık, efsane ..
Calibeakdo@gmail.com 2 Ay Önce
Harikasınız
ŞENGÜL PARMAKSİZOĞLU 2 Ay Önce
Canım arkadasım ellerin dert görmesin,duygularına yürekden katılıyorum kutlarim seni,iyiki benim canim arkadaşım oldun,seninle gurur duyuyorum,duygusal,asıl harika bir yazı tarzına hayranım,cok ara verme sabırsızlıkla bekliyorum yeni eserlerini
Nazmiye baslanti 2 Ay Önce
Aynen öyleydim canim çok samimive saygılı idik Hatıralarımiza tercüman oldun teşekkür ederim kalemine kuvvet
Rabia 2 Ay Önce
Yüreğinize sağlık
Fatma Karasu 2 Ay Önce
Bu kadar mı güzel anlatılır diyor ve susuyorum
Sevinç 1 Ay Önce
❤️