Sahim-Sen Genel Başkanı Özlem Akarken, yasayla getirilen “Sağlık Bakım Teknisyeni” gibi yeni unvanların ilave edilmesi bir türlü düzenlenmeyen görev tanımları, istihdam koşulları ve maaş skalalarının açıkça belirlenmesi gerektiğine dikkat çekerek, “Aksi halde sağlık çalışanlarının özlük hakları zarar görebilir” uyarısında bulundu.

TBMM Genel Kurulu'nda kenevirin kullanımına ilişkin düzenlemeleri de içeren Sağlıkla İlgili Bazı Kanunlarda ve 663 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi kabul edildi. 29 maddeden oluşan teklifle, ilaçlara takip sistemi getirilmesi hedeflenirken, hekimlerin özel sağlık kuruluşları ve kurumlarında çalışma esasları düzenleniyor. Kanunla lise seviyesindeki ebe ve hemşire yardımcılarının “Sağlık Bakım Teknisyeni” adı altında birleştirilmesini değerlendiren Sahim-Sen Genel Başkanı Özlem Akarken, “Mesleki unvan, sağlık çalışanının kimliğidir. Uzun süredir görev tanımları günümüz şartlarına uygun olarak güncellenmedi. Sürekli ertelendi. Üniversitelerde bölümler var ama görev meslek tanımları yok. Sağlık yönetimi mezunu gençler büro personeli olarak alınıyor tıbbi sekreter görev tanımına göre çalıştırılıyor. Daha birçok meslek grubu bu durumda” dedi.

Akarken, şunları kaydetti: “Sertifikalar yüksek lisans ve doktoralar görülmüyor. Görevlendirme yapılırken meslek tanımına uygun görevlerin verilmesi sağlanmalı. 669 sayılı KHK ile geçen personelin hak ettiği sertifikalar üstelik dönemin Sağlık Bakanı tarafından onaylı belgeler görmezden geliniyor hala idare mahkemelerinde davalar devam ediyor. Lehte sonuçlanan mahkeme kararları dikkate alınarak topluca alınan unvanların topluca geri verilmesi gerekirken maalesef hukukla hak aranıyor. Sağlık Bakım Teknisyeni unvanının içeriği ve meslek gruplarının yetki ve sorumlulukları net olarak tanımlanmazsa çalışanlar için hem istihdamda hem de ücrette ciddi riskler doğar. Toplum Sağlığı diye yıllardır bir unvan var ve bu unvanın meslek tanımı yok. Bu unvana sahip sağlık çalışanı her yerde her işi yapıyor. Bu durumda sağlık sistemi de sağlık çalışanı da nitelikli hizmet veremiyor.”

“Hekimlere ek kurum hakkı olumlu, ama iş yükü ve dinlenme hakkı da korunmalı”

Yasada yer alan bir diğer önemli değişiklik ise, özel sağlık kuruluşlarında görev yapan hekimlerin iki sağlık kuruluşunda daha çalışma hakkına kavuşması oldu. Özlem Akarken, düzenlemede özel hastane kadrosunda çalışan hekimlerin iki sağlık kuruluşunda daha hizmet verebilmesine olanak tanınmasının olumlu bir adım olduğunu, ancak bu durumun hekimlerin iş yükünü artırabileceğini ifade ederek, “İş yükü, nöbet süreleri ve dinlenme hakları mutlaka yasal güvence altına alınmalı. Çalışma hakkı genişlerken, sağlık çalışanlarının sağlığı da korunmalı” dedi.

“Takip Sistemi sahteciliği önler ama sağlık çalışanına ek yük getirir”

Yeni yasayla ilaçların üretimden hastaya kadar izlenmesini sağlayacak “Takip Sistemi”nin devreye girmesinin, sahte ve kaçak ilaçların önlenmesi açısından önemli bir adım olduğunu vurgulayan Akarken, bu sistemin sağlık çalışanlarına getireceği ek sorumlulukların da göz ardı edilmemesi gerektiğine dikkat çekerek, “Bu sistem, eczacılar, aile hekimleri ve hemşireler başta olmak üzere sağlık çalışanları için ciddi bir ek iş yükü demektir. Çalışanların bu yeni yükümlülükleri yerine getirebilmesi için hem personel planlamasının hem de altyapının güçlendirilmesi gerekiyor. Aksi halde sistemin yükü doğrudan sahada çalışanların omuzlarına binecek” diye konuştu.

“Aile hekimliği uzman sayısının artması olumlu; eğitim süresi kısalırken nitelik korunmalı”

İş Dünyası Temsilcilerinden İşbirliği Mesajları
İş Dünyası Temsilcilerinden İşbirliği Mesajları
İçeriği Görüntüle

Aile hekimliği alanındaki düzenlemelere de değinen Özlem Akarken, 2035 yılına kadar sözleşmeli aile hekimliği uzmanı sayısının artırılmasını olumlu bir hedef olarak değerlendirdi. Ancak bu hedefin, eğitim süresinin dört yıla düşürülmesi gibi değişikliklerle dengeli yürütülmesi gerektiğini hatırlatarak, “Eğitim sürelerinin kısaltılması, sayıyı artırırken niteliği düşürme riskini de beraberinde getirebilir. Aile Hekimi ve Çalışanları için geçerli yönetmelik hala düzenlenmedi. Sağlık çalışanları için maalesef eziyet yönetmeliği ve bu nedenden dolayı en kısa sürede talepler görülmeli ve duyulmalıdır. Sağlık gibi insan hayatını doğrudan etkileyen bir alanda hızlı sonuç yerine nitelikli ve sürdürülebilir çözümler hedeflenmeli” ifadelerini kullandı.