Ferhan Şensoy’un ‘’Kahraman Bakkal Süpermarkete Karşı’’ isimli tiyatro oyunu 1990 yılında ‘’Ortaoyuncular’’ tarafından sahnelenmişti.
Yeni açılan süpermarketin karşısında ayakta kalmaya çalışan mahalle bakkalının öyküsünü ironik dille aktaran oyunda güçlü bir kapitalizm eleştirisi yapılıyordu.
Oyunun ilk sahnelendiği 90’lı yıllarda, mahalle bakkallarını zor durumda bırakmaya başlayan süpermarketlerin yerini bugün artık tüm küçük esnafı tehdit eden hipermarketler ve AVM’ler aldı.
Bakkallardan artık sadece ekmek, sigara, gazete gibi ufak tefek ürünler alınıyor.
Peki mahalle halkını, kırk yıllık bakkallarından değil de bu büyük marketlerden alış-veriş yapmaya iten sebep ne?
El-cevap: Ekonomi!
Büyük marketlerde, ürün çeşidi daha fazla ve müşterilerin ürünleri ekonomik durumlarına uygun olarak seçme imkanları var.
Dünyanın hemen her yerinde olduğu gibi ülkemizde de halkın hayata ortalama bakışı pragmatisttir. Geçimini sağlamak ve mümkünse birikim yaparak yaşamını garanti altına almak ister. O yüzden de alış-verişin ekonomik olanını tercih eder.
Peki mahalleli, kırk yıllık komşusu bakkalı hiç düşünmez mi?
Düşünür elbet! Bakkal iflas etsin istemez. Zira, bilir ki, parası ve kredi kartı limiti olmasa ona veresiye ekmek verecek olan tek yer mahalle bakkalıdır.
Ve yine bilir ki, düğünü, cenazesi olsa, büyük marketin sahibi değil, mahallenin bakkalı gelecektir.
O yüzden, ekmeği, sigarayı, gazeteyi de bakkaldan alır.
Bakkal da –sağ olsun- kırk yıldır hiç değiştirmemiştir kendini!
Tezgahı hep aynıdır, tabelası aynı ve dahi üzerine giydiği mavi önlük bile aynıdır.
Büyük market, müşterilerine özgürce ürün seçme şansı tanırken, bakkal tezgahına kimseyi yanaştırmamıştır!
Büyük market, promosyon, tanıtım, reklam yaparken, bakkal, ışıklı bir tabela bile koymamıştır dükkanın önüne!
Mahalleli, büyük marketin, onları sadece bir ‘’müşteri’’ olarak gördüğünü, buna karşılık bakkalın, onların içinden biri olduğunu, komşu olduğunu bilir…
Bilir bilmesine ama dediğim gibi, bakkalda ürünler azdır, fiyatlar markete göre daha pahalıdır; üstüne üstlük bakkal, gelişmek ve büyümek adına pek de istekli durmamaktadır!
Mahalleli, büyük marketin meraklısı değildir amma bakkal da markete bir türlü alternatif olamamaktadır!
Bakkal, mahalleliye içten içe kızmaktadır belki ama ne yapsın ki küsmeyi de göze alamaz!
Mahalleli, bakkala karşı mahcuptur ama ne yapsın ki geçim zordur!
Bakkal, dükkanı kapatıp gidemeyeceğine göre, mahalleliye daha iyi şartlarda hizmet sunmanın yollarını aramalıdır.
Yok eğer, ‘’işinize gelirse, ben böyle geldim böyle gideceğim’’ diyecekse, ne yazık ki yarışı yine büyük market kazanacaktır!
Bizim gönlümüz dün olduğu gibi bugün de kahraman bakkalla… Keşke bakkal da biraz bizi anlasa…
SELAM DOĞRU YOLDA GİDENLEREDİR.